Bir Dünya markası “Ölüdeniz”

Akdeniz’in beyaz köpüklerinin, çam ağaçlarının yeşiliyle buluştuğu Ölüdeniz’den başlayan gezimiz, hüzün ve gizemin şehri Kayaköy’den geçip, Fethiye’nin en güzel koylarından birisi olan; birbirinden harika kelebeklerinin bir arada görülebildiği bir açık hava müzesi görünümündeki Kelebekler Vadisi’ne uzanıyoruz..

Dünya turizminin gözdesi Ölüdeniz; zengin florası, yamaç paraşütü için elverişli konumu ile bir “dünya mirası” olmayı hak eden Babadağı’nın eteklerinde yer alıyor. Eğlence turizmi, spor turizmi, doğa turizmi ve unutamayacağınız manzarası, her şey bir arada.

Ölüdeniz’de gönlünüzce turkuaz mavisi suların tadını çıkarabilir, su aktivitelerine katılabilirsiniz. Aynı zamanda bir adrenalin tutkunuysanız Dünya’ca ünlü Babadağı’ndan atlayabilir, 1975 metreden Akdeniz’in engin maviliklerinin, kıyılarda Toros’ların yeşiline nasıl dönüştüğüne tanıklık edebilirsiniz.

Kaya Köyü, antik Karmylassos’tan günümüze uzanan, farklı kültürlerin birbiri ile kaynaştığı mekan olarak önem taşıyor. Yamaçların üzerinde birbirinin ışığını kesmeden yapılmış tipik Akdeniz mimarisi örneği taş evler, kiliseler, okullar, şapeller, iş atölyeleri, diğer yapılar ve birbirine açılan dar sokaklar adeta bir mimari laboratuarı görünümünde… Kaya Köyü, Anadolu kültürler mozaiğinin önemli bir örneği olarak korunuyor ve geçmişte hüzne dönüşen coşkuların, umut çiçekleri açması amacıyla çağdaş bir turizm anlayışı içinde yeniden değerlendiriliyor. Yakın bir gelecekte restorasyon ve planlama çalışmalarının tamamlanmasıyla, dünyaya örnek olacak bir dostluk, barış, bilim, kültür, sanat köyü idealinin gerçekleşmesi için girişimler sürdürülüyor.

Kaya Köyü’nün kök boyası tekniğiyle elde edilmiş, özgün renklerle yapılan Kaya Halıları ünlüdür. Ayrıca; incir, nohut, kavun, nar gibi ürünleri çok özeldir. Özel et lokantaları, şarap evleri ve Kaya Sanat Kampı ziyaretlerimizle Kayaköy bizlere ziyafet durağı oluyor..

İster kelebekler gibi 1975 mt. yükseklikten paraşütle uçarak inin, ister zorlu Likya yolundan trekking’le geçelim, isterseniz de özel teknelerle denizden süzülelim.. Burası son durağımız Kelebekler Vadisi..

1995 yılında, birinci derece doğal sit alanı ilan edilen vadide, yapılaşmaya izin verilmediği için konaklama tesisi yok… Eğer konaklamak istersek yanımızda götüreceğimiz çadırlarda, uyku tulumlarında, ya da çalı ve yapraklarla kaplı ahşap çardaklarda gecelemek, yeme – içme gereksiniminiz için de küçük kır lokantasından yararlanmak mümkün… Turkuaz renkli minik koyunda yüzmenin keyfini çıkardıktan sonra, vadinin içinde zengin floralı bir ortamda yürüyüş yapanları bir de sürpriz bekliyor… Dik ve yüksek yarların sonunda ulaşılan iki küçük şelale, sizlere zevkli bir duş olanağı sağlıyor. Misafirlerimizin betondan arındırılmış doğal ve güvenli birortamda keyif yapmaları için “Kelebekler Vadisi” ideal bir seçim.